5
Trabzon'da İlk Kulüpler
Osmanlı zamanında Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı'nın kurulması ve Türk Sporu'nun bu ilk örgütünün tüm Anadolu'ya yayılması, Trabzon'da da etkisini göstermişti. Bu etki sonucu yeni yeni kulüpler kurulmaya başlandı. İdmanocağı, İdmangücü, Necmiati'den sonra Trabzon Lisesi bünyesinde lise adını taşıyan yeni bir kulübün kurulmasıyla kulüp sayısı 4 olmuştu. 1923 yılından sonra Trabzon'da İdmanocağı ve İdmangücü arasında büyük bir rekabet başlamıştı. Trabzon adeta Ocaklılar, Güçlüler diye ikiye ayrılmıştı. Trabzon'da futbolun bu iki takım arasındaki rekabetten yüceldiği söylenebilir. Rekabet zamanla öylesine büyük boyutlara vardı ki, Trabzon'un Türkiye liglerinde geç temsil edilmesine bile sebep oldu.
1923 yılında Trabzon'da ilk resmi lig maçları oynanmaya başlandı. İlk sezon İdmanocağı şampiyon olmuştu. Bunu 1923-24,1924-25 sezonlarında Lise takımının arka arkaya şampiyonlukları izledi. 1925 sezonunda yine İdmanocağı şampiyon olurken, 1929 yılına kadar da önce Lise, arkasından Muallim Mektebi daha sonra da Ticaret Lisesi takımları mutlu sona ulaştılar.
İdmanocağı ile İdmangücü arasındaki büyük rekabet 1930'dan sonra had safhaya ulaştı. 1929-30'dan sonra 5 kez arka arkaya İdmanocağı'nın şampiyon olmasından sonra 1934-35 sezonundan itibaren İdmangücü takımı tam 7 yıl arka arkaya şampiyon olarak bu iki takım arasındaki rekabeti büsbütün alevlendirmişti.
1940'lı yıllarda Trabzon futbolundaki güç lise takımlarına geçmişti. Tam 6 kez arka arkaya şampiyonluğu kazanması da bunu gösteriyordu. Bu aralar dikkat çeken bir hususta Trabzon'daki bütün futbol yıldızlarının lise takımlarından yetişmiş olmalarıydı. Özellikle Trabzon Lisesi bir futbolcu kaynağı olmuştu. 1947-48 sezonundan itibaren şampiyonluk yine İdmanocağı ile İdmangücü arasında el değiştiriyordu. Bu arada Necmiati de iki sezon şampiyon olarak Trabzon futbolunda söz sahibi oldu. Bu arada Trabzon'da yeni yeni kulüpler de kuruluyordu. 1923 yılında Akçaabat Lisesi'nde kurulan Sebat Gençlik, 1938'de kurulan Doğan Gençlik, 1950 yılında Sürmene ilçesinde kurulan Sürmene Gençlik, 1952 yılında aynı ilçede kurulan Zafer Gençlik, 1953 yılında kurulan Yolspor, 1955 yılında kurulan Yalıspor bu takımların başında geliyordu.
1930'lu yıllarda başlayan İdmanocağı, İdmangücü rekabeti 1940'lı, 1950'li, 1960'lı yıllarda olanca şiddetiyle devam ediyordu. Bu gitgide rekabetten öte boyutlara varmaktaydı. Ocaklı ve Güçlü olmak Trabzon'da adeta bir spor mezhebi haline gelmişti. En kötü sezonlarda bile rekabetlerinden hiçbir şey kaybetmiyorlardı. Trabzon öylesine ikiye ayrılmıştı ki Ocaklılar Sari-Kırmızı diye İstanbul'daki Galatasaray'ı İdmangüçlülerse Yeşil-Beyaz renklerine rağmen Fenerbahçe'yi destekliyorlardı. Rekabet bir de bu şekliyle alevlenmişti. Bu arada renkleri Sarı-Lacivert olan Necmiati bile bu rekabetin dışında kalmıştı.
Aslında bu büyük rekabetten en karlı Trabzon futbolu çıkıyordu. Öncelikle şehirde futbol tutkusu körüklenmişti. Bu büyük rekabetten doğan büyük iddia Trabzon'da büyük yıldızların çıkmasına neden olmuştur. Ancak, Trabzon insanının alın yazısı olan gurbetçilik 1930'lu yıllarda Trabzon'daki futbol yıldızlarının kaderine tesir etmişti. Pek çoğu yüksek öğrenim uğruna ana kucaklarını baba ocaklarını terk etmek zorunda kaldılar. Gittikleri İstanbul ve Ankara'da sürdürdükleri futbol yaşamlarında gerçekten büyük yıldız oldular. Hasan Polat ve kardeşi Ali Polat Ankara Gençlerbirliği'nde, Selim Satıroğlu, Ahmet Karlıklı Galatasaray'da, Taka Naci Bastoncu, Zekeriya Bali Fenerbahçe'de, Nazmi Bilge Beşiktaş'ta yıldız futbolcu oldular.
Kuruluş Denemeleri
1962-63 sezonunda tüm yurtta bir İl takımı kurulması öngörülmüştü. Zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak, Türkiye liglerini güçlendirmek ve tüm yurda yaymak amacıyla bir seferberlik başlatmıştı. Her ilde bir futbol takımı kurup Türkiye liglerinde yer alması seferberliği büyük bir hızla devam ediyordu. Ancak "İl Kulübü" kurulmasının en zor olduğu illerin başında Trabzon gelmekteydi. İdmanocağı, İdmangücü rekabeti Trabzon futboluna öylesine hakimdi ki, bu iki kulübün bir çatı altında toplanmasına imkân yoktu. Nitekim böyle bir girişimde bulunmak isteyen bir avuç idealistin daha ilk çalışmalarında bunun imkânsız olduğu gerçeği bir kez daha anlaşılmıştı.
Trabzonlular, Trabzonspor adıyla bir kulübün kurulmasını yürekten arzuluyorlar, ancak bu işi bir türlü gerçekleştiremiyorlardı. Yetkililerin de araya girmesi, sonucu pek değiştirmiyordu. Ocaklılar da, Güçlüler de yeni kurulacak kulüpte kendi isimlerinin, hatta renklerinin hakim olmasını istiyorlardı ve bu konuda en ufak bir fedakarlıkta bulunmuyorlardı. Her gün, her akşam toplantı üstüne toplantı yapılıyordu. Bazen tam bir anlaşma zemini ortaya çıkıyor ama yine en ufak bir ayrıntı her şeyi berbat ediyordu. Havaya silahlar atılıyor, karakollara, hatta mahkemelere kadar uzanan olaylara rastlanıyordu. Öte yandan Futbol Federasyonunun il kulüpleri için tanıdığı sürenin de sonu yaklaşıyordu.
21 Haziran 1966 tarihinde İdmanocağı, Martıspor ve Yıldızspor'un da katılımı ile sarı kırmızı renkler altında Türkiye 2. Ligi'ne alındı. Ancak, resmi bir yazının süresi içinde ilgili yere tebliğ edilmediği için İdmanocağı'nın İkinci Lig'de oynaması durduruldu. Bu tarihten yaklaşık bir ay sonra 20 Temmuz 1966'da bu kez İdmangücü, Karadenizgücü, Martıspor ve Yolspor'un katılmasıyla Trabzonspor, Kırmızı-Beyaz renklerle kuruldu ve 1966-67 sezonunda 2.ligde oynadı. Ne var ki, İdmanocağı buna karşı çıktı. Bu kulübün 1967 yılının Mayıs ayının sonunda Danıştay'da açtığı dava sonucu yürütmeyi durdurma kararı alınınca ortalık yine karıştı.
Trabzon'da Futbolun DogusuBir gun sadece Trabzonlu genclerin futbol oynadigi bir sirada top hemen karsidaki Rum evinin acik penceresinden iceriye girer. Elindeki topla disari cikan yasli, bir Rum, Trabzonlu gencleri iyi bir azarlayarak kovmustu. Bu olaydan sonra Rumlarin ileri gelenleri Ortahisar mahallesinde futbol oynanmasini yasakladilar. Ozellikle Trabzonlu genclere. Cunku Rum gencleri zaten fazla oynamiyordu. Ara sira oyunlarina da izin veriliyordu. Trabzonlu gencler icin buyuk bir tutku haline gelen ve yeni yeni dogmakta olan futbola vurulmus bir darbeydi yasaklama olayi. Bir kere kaptirmislardi futbola kendilerini bu gencler. Yapacak baska bir isleri de yoktu. Ortahisar mahallesi disinda da futbol oynamaya elverisli saha pek yoktu. Olsa bile oralarda Rumlarin baskilari daha fazla idi. Butun tehlikelere ve baskilara ragmen gencler kacamak yaparak futbol oynamaya devam ettiler. Ta ki Birinci Dunya Savasina kadar. Savas tum ulkede oldugu gibi Trabzon'da da bircok genci futbol sahalarindan alip savas meydanlarina suruklemisti. Gencler artIik top yerine silaha sarilmislardi.
Trabzonspor'un kuruluşu
Turkiye Idman Cemiyetleri ittifakinin kurulmasi ve Turk Sporunun bu ilk orgutunun tum Anadolu'ya yayilmasi, Trabzon'da da etkisini gostermisti. Bu etki sonucu yeni yeni kulupler kurulmaya baslandi. Idmanocagi, Idmangucu, Necmiati'den sonra Trabzon Lisesi bunyesinde Lise adini tasiyan yeni bir kulubun kurulmasiyla kulup sayisi 4 olmustu. 1923 yilindan sonra Trabzon'da Idmanocagi ve Idmangucu arasinda buyuk bir rekabet baslamisti. Bu oyle bir rekabetti ki Istanbuldaki Galatasaray- Fenerbahce rekabetine benziyordu. Hatta zaman zaman onu bastirdigi bile oluyordu. Trabzon sanki Ocaklilar, Gucluler diye ikiye ayrilmisti. Trabzon'da futbolun bu iki takim arasindaki rekabetten yuceldigi soylenebilir. Rekabet zamanla oylesine buyuk boyutlara vardi ki Trabzon'un Turkiye liglerinde gec temsil edilmesinin de esas nedeni budur. Ne var ki iki kulup arasindaki cekisme sehrin futbolundaki kaliteyi de her gecen gun arttiran faktor oldugu gozardi edilemez.
1923 yilinda Trabzon'da ilk resmi lig maclari oynanmaya baslandi.Ilk sezon Idmanocagi sampiyon olmustu. Bunu 1923-24,1924-25 sezonlarinda Lise takiminin arka arkaya sampiyonluklari izledi. 1925 sezonunda yine Idmanocagi sampiyon olurken, 1929 yilina kadar da once Lise, arkasindan Muallim Mektebi daha sonra da Ticaret Lisesi takimlari mutlu sona ulastilar.
Idmanocagi ile Idmangucu arasindaki buyuk rekabet 1930'dan sonra had safhaya ulasti. 1929-30'dan sonra 5 kez arka arkaya Idmanocagi'nin sampiyon olmasindan sonra 1934-35 sezonundan itibaren Idmangucu takimi tam 7 yil arka arkaya sampiyon olarak bu iki takim arasindaki rekabeti busbutun alevlendirmisti.
1940'li yillarda Trabzon futbolundaki guc lise takimlarina gecmisti. Tam 6 kez arka arkaya sampiyonlugu kazanmasi da bunu gosteriyordu. Bu aralar dikkat ceken bir hususta Trabzon'daki butun futbol yildizlarinin Lise takimlarindan yetismis olmalariydi. Ozellikle Trabzon Lisesi bir futbolcu kaynagi olmustu. 1947-48 sezonundan itibaren sampiyonluk yine Idmanocagi ile Idmangucu arasinda el degistiriyordu. Bu arada Necmiati'de iki sezon sampiyon olarak Trabzon futbolunda soz sahibi oldu. Bu arada Trabzon'da yeni yeni kuluplerde kuruluyordu. 1938'de kurulan Dogan Genclik, 1941 yilinda Akcaabat Lisesinde kurulan Akcaabat Genclik (Bugunku Sebatspor), 1950 yilinda Surmene ilcesinde kurulan Surmene Genclik, 1952 yilinda ayni ilcede kurulan Zafer Genclik, 1953 yilinda kurulan Yolspor 1955 yilinda kurulan Yalispor bu takimlarin basinda geliyordu.
1930'lu yillarda baslayan Idmanocagi, Idmangucu rekabeti 1940'li, 1950'li, 1960'li yillarda olanca siddetiyle devam ediyordu. Bu gitgide rekabetten ote boyutlara varmaktaydi. Ocakli ve Guclu olmak Trabzon'da adeta bir spor mezhebi haline gelmisti. En kotu sezonlarda bile rekabetlerinden hic bir sey kaybetmiyordular.
Trabzon oylesine ikiye ayrilmisti ki Ocaklilar Sari Kirmizi diye Istanbul'daki Galatasaray'i Idmanguclulerse Yesil Beyaz renklerine ragmen Fenerbahce'yi destekliyorlardi. Rekabet bir de bu sekliyle alevlenmisti. Bu arada renkleri Sari Lacivert olan Necmiati bile bu rekabetin disinda kalmisti. Aslinda bu buyuk rekabetten en karli Trabzon futbolu cikiyordu. Oncelikle sehirde futbol tutkusu koruklenmisti. Bu buyuk rekabetten dogan buyuk iddia Trabzon'da buyuk yildizlarin cikmasina neden olmustur. Ancak, Trabzon insaninin alin yazisi olan gurbetcilik 1930'lu yillarda Trabzon'daki futbol yildizlarinin kaderine tesir etmisti. Pekcogu yuksek ogrenim ugruna ana kucaklarini baba ocaklarini terk etmek zorunda kaldilar. Gittikleri Istanbul ve Ankara'da surdurdukleri futbol yasamlarinda gercekten buyuk yildiz oldular. Bir Hasan Polat ve kardesi Ali Polat Ankara Genclerbirligi'nde , bir Selim Satiroglu, Ahmet Karlikli Galatasaray'da bir Taka Naci, Zekeriya Bali Fenerbahce'de, Nazmi Bilge Besiktas'da yildiz futbolcu oluverdiler.
1962-63 sezonunda tum yurtta bir Il Takimi kurulmasi ongorulmustu. Zamanin Futbol Federasyonu Baskani Orhan Seref Apak, Turkiye liglerini guclendirmek ve tum yurda yaymak amaciyla bir seferberlik baslatmisti. Her ilde bir futbol takimi kurup Turkiye liglerinde yer almasi seferberligi buyuk bir hizla devam ediyordu. Trabzon elbette ki bunun disinda kalamazdi. Yalniz bir Il Kulubu kurulmasinin en zor olan illerin basinda kuskusuz Trabzon gelmekteydi. Idmanocagi, Idmangucu rekabeti Trabzon futboluna oylesine hakimdi ki bu iki kulubun bir cati altinda toplanmasina imkan yoktu. Nitekim boyle bir girisimde bulunmak isteyen bir avuc idealistin daha ilk calismalarinda bunun imkansiz oldugu gercegi bir kez daha anlasilmisti.
Tum Trabzonlular, Trabzonspor adiyla bir kulubun kurulmasini yurekten arzuluyorlar. Ancak bu isi bir turlu gerceklestirememenin ezikligini yasiyordular. Yetkililerinde araya girmesi, sonucu pek degistirmiyordu Ocaklilar da, guclulerde yeni kurulacak kulupte kendi isimlerinin, hatta renklerinin hakim olmasini istiyordular ve bu konuda en ufak bir fedakarlikta bulunmuyorlardi. Her gun, her aksam toplanti ustune toplanti yapiliyordu. Bazen tam bir anlasma zemini ortaya cikiyor ama yine en ufak bir ayrinti herseyi berbat ediyordu. Havaya silahlar atiliyor, karakollara, hatta mahkemelere kadar uzanan olaylara rastlaniyordu. Ote yandan Futbol Federasyonunun il kulupleri icin tanidigi surenin de sonu yaklasiyordu.
21 Haziran 1966 tarihinde Idmanocagi, Martispor ve Yildizspor'un da katilimi ile sari kirmizi renkler altinda Turkiye 2. Ligine alindi. Ancak, resmi bir yazinin suresi icinde ilgili yere teblig edilmedigi icin Idmanocagi'nin Ikinci ligde oynamasi durduruldu. Bu tarihten yaklasik bir ay sonra 20 Temmuz 1966'da bu kez Idmangucu, Karadenizgucu, Martispor ve Yolspor'un katilmasiyla Trabzonspor kirmizi-Beyaz renklerle kuruldu. Ne varki Idmanocagi buna karsi cikti. Danistay'da actigi dava ile yurutmeyi durdurma karari alininca ortalik yine karisti. Trabzon'daki gergin durum uzerine araya zamanin Beden Terbiyesi Genel Muduru Ulvi Yenal girdi. Ulvi Yenal, Idmanocagi ve Idmangucu'nun birlesmemeleri halinde iki kulubunde Turkiye 2. Ligine alinmayacagini bildirdi. Bu durum Trabzon'da ve her iki kulup cevresinde "Sok" etkisi yaratmisti. Birlesmeleri buyuk sorun olan bu iki kulubun, birlesmemeleri halinde Trabzon Turkiye liglerinde temsil edilemeyecekti. Trabzon'daki geceli gunduzlu yapilan ve buyuk tartismalara neden olan toplantilar sonunda 2 Agustos 1967 gunu Idmanocagi ile Idmangucu birlesmesi gerceklesti ve Trabzonspor;Idmanocagi, Idmangucu, Karadenizgucu ile Martispor'un birlesmesi ile ortaya cikti.
Artik butun resmi islemler tamamlandiktan sonra sira gelmisti Trabzonspor'un renklerine. Renk bulmak oyle kolay olmadi. Trabzon'da uzun yillar suren Idmanocagi-Idmangucu rekabetinde Sari-Kirmizi ve Yesil-Beyaz renkler hakimdi. Trabzonspor'un renkleri bu renklerin disinda olmaliydi. Trabzon'u ve Karadeniz'i simgeleyen renkler araniyordu. Bu konuda yarisma acilmasi da gundeme geldi ancak sonra vazgecildi. Renk icin geceli gunduzlu toplantilar duzenleniyordu. Dort toplantidan sonuc alinamamisti. Besinci toplantida hersey bitecekti. Artik taraftarin da sabri kalmamisti. Sonunda Trabzon ve Karadeniz'in sembolu olan Hamsi uzerinde duruldu. Hamsi'nin gumus mavisi rengi ve gozlerinin bordosu dikkate alindi. Kimileri buna karsi cikti. Neymis efendim bordo renk kirmiziya kaciyormus. Oyle ya Idmanocagi renkleri de Sari-Kirmizi ya. Iste bu nedenle bordonun rengi biraz koyu tutularak Idmanocaginin kirmizisindan kacinildi. Boylece bir haftadir sehirde suren renk kavgasi sona ermisti ve Trabzonspor Bordo-Mavi renklere kavusmus oldu.
Dr. Mustafa DUMAN
Trabzon’da Spor:
Trabzon’un spor ve özellikle futbol alanındaki başarıları son otuz yılda kendisini açıkça göstermiş, futbolda lig şampiyonlukları ilk kez, İstanbul’un üç büyükler denilen takımlarının dışındaki bir takım, “Trabzonspor” tarafından arka arkaya kazanılmıştır. Trabzon’un spor tarihini, oradaki spor geleneğini bilmeyenler bu başarıyı bir türlü kavrayamamışlardır. Futbolun İstanbul’da yeni yeni oynandığı tarihlerde, 1913 yılında, Trabzon’da “İdmanyurdu” adlı spor kulübünün kurulduğunu ve futbol turnuvalarının düzenlendiğini bilenler bu başarılara şaşırmadılar. O tarihlerde ve 1920’ li yılların başlarında, Trabzon’da yalnız futbol maçları değil, jimnastik sporlarının değişik dallarında, tenis, güreş ve boksta kent içi ve kent dışı karşılaşmalar yapılıyordu. Hatta Tiflis’ten gelen futbol takımları, Kafkas karması ile Trabzon’un değişik takımları arasında karşılaşmalar düzenleniyordu. Gene yabancılarla boks ve güreş karşılaşmaları yapılıyordu. Trabzon’da, 1921-22 yıllarında, “ İdmanocağı” kulüp binasının önünde tenis kortu vardı. Trabzonlular ve Trabzon’da oturan yabancı uyruklular, kadın – erkek karışık tenis maçları yapıyorlardı. O yıllarda bisiklet yarışları da ilgi çeken sporlar arasında idi.
Süleyman Rıza Kimdir?
Aslen Göreleli Kuğuzadelerden olan Süleyman Rıza Bey, 1903 yılında, babası Kuğuzade Ali Rıza Bey’in subay olarak görevli bulunduğu Kırcali’de doğmuştur. Daha sonra ailece İstanbul’a taşındılar ve orada ağabeyi Mehmet Rıza ile 1915-1916 ders yılında Galatasaray Sultanisi’ne girdiler. 1921 yılında Trabzon’a taşındılar. Süleyman Rıza, Trabzon’da, “Hochstrasser” adlı otomobil firmasının acentesinde çalışmaya başladı. O yıllarda, 20 Ocak 1921 tarihinde kurulan “İdmanocağı” spor kulübünde ağabeyi Mehmet Rıza ile futbol oynadı. Kulübün ikinci takımının kaptanı idi. Ayrıca, yüksek atlama, sırıkla atlama, uzun atlama, gülle atma, tenis ve koşu sporlarını yapan bir komple atlet idi. Süleyman Rıza Trabzon Valisi Ebubekir Hazım Bey’in [Tepeyran] ricası ile “Vilâyet Sansür Kurulu”nda da görev yapıyordu.
Süleyman Rıza, 1924 Paris Olimpiyatları’na da katılmış ve sırıkla atlamada 3,75’ lik derecesi ile Türkiye rekoru kırmasına rağmen barajı aşamadığı için elenmiştir.1 Süleyman Rıza’nın, Paris yolculuğu sırasında tuttuğu günlük, o dönemin spor olaylarını ve sosyal yaşamını anlatan değerli bir belge olarak kabul edilmektedir. Bu günlük de Trabzon Araştırmaları Merkezi Vakfı (TAMEV) tarafından, Trabzon – Paris. 1924 Olimpiyatlarına Yolculuk adıyla yayınlanmıştır.2
Süleyman Rıza, 1927 yılında çalıştığı firmanın Samsun acentası müdürü olarak Samsun’a tayin edilince Trabzon’dan ayrılmıştır. Yurtiçinde ve yurdışında çeşitli görevlerde bulunduktan sonra 1985 yılında emekliye ayrılmış, İstanbul’a yerleşmiştir. Süleyman Rıza, 1991 yılında öldü.
Trabzon’da, 1922 Yılında Yayınlanan Bir Futbol Kitabı: Asosyeşın Futbol:
Kuğuzade Süleyman Rıza’nın, Trabzon’da, 1922 yılında basılan Asosyeşin Futbol adlı kitabı, şimdiki bilgilerimize göre, Hasan Fuad’ın yayınladığı tarihsiz futbol kitabını saymazsak, M. Seyfettin Özege’nin bildirdiği 1914 tarihli Futbol Kavaidi Umumiye adlı kitaptan sonra Türkiye’de yayınlanan en eski futbol kitabı olarak kabul edilmektedir.3 Bu kitap, İstanbul dışında yayınlanan ilk futbol kitabı olma özelliğini de taşımaktadır.
Asosyeşın Futbol’da, futbol oyununu kuralları çizimler eşliğinde anlatılmaktadır. Bundan sonra “Futbolun İstanbul’da Suret-i İnkişafı ve Tarihçesi” başlıklı bölümde, İstanbul’da kurulan futbol kulüplerinin tarihleri ve yaptıkları maçlar anlatılıyor. Kitabın diğer bölümünün başlığı: “Trabzon’da Spor”. Bu bölümde, 1913 yılında kurulan “İdmanyurdu” ve 20 Ocak 1921 tarihinde kurulan “ Trabzon İdman Ocağı” kulübü ve 1921 yılında kurulan “İdman Grubu” anlatılıyor. Kitabın sonunda “İdman Ocağı Umumi Nizamnamesi” yer almaktadır. Kitapta ayrıca, okulların spor yurtları, örneğin Trabzon Sultanisi (Lisesi) ve Trabzon Sanayi Mektebi’nin spor çalışmaları konusunda da bilgiler verilmektedir.
Asosyeşın Futbol Ayşe Kuğu tarafından yeni harflere aktarılmış ve İ. Gündağ Kayaoğlu – Öner Cıravoğlu tarafından yayına hazırlanmıştır.4 Kitabın eski yazı özgün baskısı bir sayfada, yeni yazı metni de bunun karşısında diğer sayfada verilmiş ve böylece tıpkı basımı da yayımlanmış oldu.
Süleyman Rıza’nın, Asosyeşın Futbol ve Trabzon-Paris 1924 Olimpiyatlarına Yolculuk adlı kitapları, Trabzon’un spor tarihinin önemli kaynaklarındandır. Sporla, özellikle futbolla ilgilenen hemşehrilerimizden acaba kaç kişi bu kitapları okumuştur? Son yıllarda, Trabzon’da yaşanan futbol terörü olaylarının değerlendirilmesinde, geçmişteki kültürlü sporcu ve seyircilerin yerlerinin doldurulamadığı gerçeğini gözden uzak tutmamalıyız. Yıllarca süren İdmanocağı, İdmangücü futbol rekabetinde kimsenin burnunun kanamadığını, seyirciler arasında bayanların da bulunduğunu hatırlayanlar vardır herhalde. Trabzonspor, başka nedenler de olmakla beraber, tüm futbolcularının yüksekokul öğrencisi olduğu yıllarda yükselişe geçmiştir. Unutmayalım ki her spor, bedensel gücün yanında biraz da akılla, bilgiyle yapılır.
------------------------------------------------------------------------------------------
1. İhap Subaşı, Trabzon Spor Tarihi, İstanbul, 1977, s. 18.
2. Süleyman Rıza Kuğu, Trabzon – Paris. 1924 Olimpiyatlarına Yolculuk, Çevriyazı: Ayşe Kuğu, (Yayına Hazl: İ. Gündağ Kayaoğlu – Öner Cıravoğlu), Trabzon Araştırmaları Merkezi Vakfı Yayını, İstanbul, Ekim 2002, 160 s. resimli.
3. Muharriri: Süleyman Rıza, Asosyeşın Futbol, Trabzon İdman Ocağı Neşriyatı: 1, Serasi Matbaası, Trabzon, 1338 (1922), 83 s (Eski yazı). Kitabın tanıtımı ve son bölümlerinin çevriyazısı için bakz: İ. Gündağ Kayaoğlu, “Trabzon’da 76 Yıllık Geçmişi Olan Futbol ve 67 Yıl Önce Trabzon’da Yayımlanan Futbol Konulu Bir Kitap”, Trabzon Kültür – Sanat Yıllığı 88-89, (Hazl: İ. Gündağ Kayaoğlu - Mustafa Duman – M. Savaş Şatıroğlu), Trabzonlular Kültür ve Yardımlaşma Derneği Yayını: 2, İstanbul, Aralık 1989, s. 371 – 380.
4. Süleyman Rıza, Asosyeşın [Assciation] Futbol, Çevriyazı: Ayşe Kuğu, (Yay. Hazl: İ. Gündağ Kayaoğlu – Öner Cıravoğlu), Trabzon Araştırmaları Merkezi Vakfı Yayını, İstanbul, [2002]. 176 s. Kitabı tanıtan bir yazı için bkz. Mustafa Duman, “Trabzon Araştırmaları Merkezi Vakfı’ndan Trabzon’da Spor Tarihi”, Toplumsal Tarih, Sayı: 112, (Nisan 2003), İstanbul, s. 104-105.