Ana Sayfa K.ATATÜRK Hakkımda Ziyaretçi Defteri İletişim

Trabzon Portalı

5

Trabzon'da İlk Kulüpler

Trabzon'un ilk kulübü ve Trabzonspor'un kurucu kulübü İdmanocağı, 1914'de kuruldu

Osmanlı zamanında Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı'nın kurulması ve Türk Sporu'nun bu ilk örgütünün tüm Anadolu'ya yayılması, Trabzon'da da etkisini göstermişti. Bu etki sonucu yeni yeni kulüpler kurulmaya başlandı. İdmanocağı, İdmangücü, Necmiati'den sonra Trabzon Lisesi bünyesinde lise adını taşıyan yeni bir kulübün kurulmasıyla kulüp sayısı 4 olmuştu. 1923 yılından sonra Trabzon'da İdmanocağı ve İdmangücü arasında büyük bir rekabet başlamıştı. Trabzon adeta Ocaklılar, Güçlüler diye ikiye ayrılmıştı. Trabzon'da futbolun bu iki takım arasındaki rekabetten yüceldiği söylenebilir. Rekabet zamanla öylesine büyük boyutlara vardı ki, Trabzon'un Türkiye liglerinde geç temsil edilmesine bile sebep oldu.

1923 yılında Trabzon'da ilk resmi lig maçları oynanmaya başlandı. İlk sezon İdmanocağı şampiyon olmuştu. Bunu 1923-24,1924-25 sezonlarında Lise takımının arka arkaya şampiyonlukları izledi. 1925 sezonunda yine İdmanocağı şampiyon olurken, 1929 yılına kadar da önce Lise, arkasından Muallim Mektebi daha sonra da Ticaret Lisesi takımları mutlu sona ulaştılar.

İdmanocağı ile İdmangücü arasındaki büyük rekabet 1930'dan sonra had safhaya ulaştı. 1929-30'dan sonra 5 kez arka arkaya İdmanocağı'nın şampiyon olmasından sonra 1934-35 sezonundan itibaren İdmangücü takımı tam 7 yıl arka arkaya şampiyon olarak bu iki takım arasındaki rekabeti büsbütün alevlendirmişti.

1940'lı yıllarda Trabzon futbolundaki güç lise takımlarına geçmişti. Tam 6 kez arka arkaya şampiyonluğu kazanması da bunu gösteriyordu. Bu aralar dikkat çeken bir hususta Trabzon'daki bütün futbol yıldızlarının lise takımlarından yetişmiş olmalarıydı. Özellikle Trabzon Lisesi bir futbolcu kaynağı olmuştu. 1947-48 sezonundan itibaren şampiyonluk yine İdmanocağı ile İdmangücü arasında el değiştiriyordu. Bu arada Necmiati de iki sezon şampiyon olarak Trabzon futbolunda söz sahibi oldu. Bu arada Trabzon'da yeni yeni kulüpler de kuruluyordu. 1923 yılında Akçaabat Lisesi'nde kurulan Sebat Gençlik, 1938'de kurulan Doğan Gençlik, 1950 yılında Sürmene ilçesinde kurulan Sürmene Gençlik, 1952 yılında aynı ilçede kurulan Zafer Gençlik, 1953 yılında kurulan Yolspor, 1955 yılında kurulan Yalıspor bu takımların başında geliyordu.

1965'deki Türkiye kupası maçında İdmanocağı'nın, İstanbul'da Beşiktaş'ı 1-0 yenerek elemesi, o dönem Trabzon futbolunun geldiği noktayı gösterir

1930'lu yıllarda başlayan İdmanocağı, İdmangücü rekabeti 1940'lı, 1950'li, 1960'lı yıllarda olanca şiddetiyle devam ediyordu. Bu gitgide rekabetten öte boyutlara varmaktaydı. Ocaklı ve Güçlü olmak Trabzon'da adeta bir spor mezhebi haline gelmişti. En kötü sezonlarda bile rekabetlerinden hiçbir şey kaybetmiyorlardı. Trabzon öylesine ikiye ayrılmıştı ki Ocaklılar Sari-Kırmızı diye İstanbul'daki Galatasaray'ı İdmangüçlülerse Yeşil-Beyaz renklerine rağmen Fenerbahçe'yi destekliyorlardı. Rekabet bir de bu şekliyle alevlenmişti. Bu arada renkleri Sarı-Lacivert olan Necmiati bile bu rekabetin dışında kalmıştı.

Aslında bu büyük rekabetten en karlı Trabzon futbolu çıkıyordu. Öncelikle şehirde futbol tutkusu körüklenmişti. Bu büyük rekabetten doğan büyük iddia Trabzon'da büyük yıldızların çıkmasına neden olmuştur. Ancak, Trabzon insanının alın yazısı olan gurbetçilik 1930'lu yıllarda Trabzon'daki futbol yıldızlarının kaderine tesir etmişti. Pek çoğu yüksek öğrenim uğruna ana kucaklarını baba ocaklarını terk etmek zorunda kaldılar. Gittikleri İstanbul ve Ankara'da sürdürdükleri futbol yaşamlarında gerçekten büyük yıldız oldular. Hasan Polat ve kardeşi Ali Polat Ankara Gençlerbirliği'nde, Selim Satıroğlu, Ahmet Karlıklı Galatasaray'da, Taka Naci Bastoncu, Zekeriya Bali Fenerbahçe'de, Nazmi Bilge Beşiktaş'ta yıldız futbolcu oldular.

Kuruluş Denemeleri

1962-63 sezonunda tüm yurtta bir İl takımı kurulması öngörülmüştü. Zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak, Türkiye liglerini güçlendirmek ve tüm yurda yaymak amacıyla bir seferberlik başlatmıştı. Her ilde bir futbol takımı kurup Türkiye liglerinde yer alması seferberliği büyük bir hızla devam ediyordu. Ancak "İl Kulübü" kurulmasının en zor olduğu illerin başında Trabzon gelmekteydi. İdmanocağı, İdmangücü rekabeti Trabzon futboluna öylesine hakimdi ki, bu iki kulübün bir çatı altında toplanmasına imkân yoktu. Nitekim böyle bir girişimde bulunmak isteyen bir avuç idealistin daha ilk çalışmalarında bunun imkânsız olduğu gerçeği bir kez daha anlaşılmıştı.

Trabzonlular, Trabzonspor adıyla bir kulübün kurulmasını yürekten arzuluyorlar, ancak bu işi bir türlü gerçekleştiremiyorlardı. Yetkililerin de araya girmesi, sonucu pek değiştirmiyordu. Ocaklılar da, Güçlüler de yeni kurulacak kulüpte kendi isimlerinin, hatta renklerinin hakim olmasını istiyorlardı ve bu konuda en ufak bir fedakarlıkta bulunmuyorlardı. Her gün, her akşam toplantı üstüne toplantı yapılıyordu. Bazen tam bir anlaşma zemini ortaya çıkıyor ama yine en ufak bir ayrıntı her şeyi berbat ediyordu. Havaya silahlar atılıyor, karakollara, hatta mahkemelere kadar uzanan olaylara rastlanıyordu. Öte yandan Futbol Federasyonunun il kulüpleri için tanıdığı sürenin de sonu yaklaşıyordu.

21 Haziran 1966 tarihinde İdmanocağı, Martıspor ve Yıldızspor'un da katılımı ile sarı kırmızı renkler altında Türkiye 2. Ligi'ne alındı. Ancak, resmi bir yazının süresi içinde ilgili yere tebliğ edilmediği için İdmanocağı'nın İkinci Lig'de oynaması durduruldu. Bu tarihten yaklaşık bir ay sonra 20 Temmuz 1966'da bu kez İdmangücü, Karadenizgücü, Martıspor ve Yolspor'un katılmasıyla Trabzonspor, Kırmızı-Beyaz renklerle kuruldu ve 1966-67 sezonunda 2.ligde oynadı. Ne var ki, İdmanocağı buna karşı çıktı. Bu kulübün 1967 yılının Mayıs ayının sonunda Danıştay'da açtığı dava sonucu yürütmeyi durdurma kararı alınınca ortalık yine karıştı.

Trabzon'da Futbolun Dogusu
 
Trabzon'da futbolun baslangici; Birinci Dunya Savasi oncesine dayaniyor. O tarihlerde sehrin en kalabalik mahallesi olan bugunku Ortahisar mahallesinde ilk kez Rumlar tarafindan futbolun oynandigi bilinmektedir. Trabzonlu gencler sehrin dort bir yanindan Ortahisar mahallesine gelerek Rumlarin futbolunu seyrediyorlardi;. Sonralari Rumlar Trabzonlu gencleri de aralarina alarak o daracik sokaklarda futbolu yayginlastiriyorlardi. Futbol tutkusu her gecen gun bir cig gibi buyuyordu. Tipki horon gibi Trabzon insaninin bunyesine uygun bir oyundu. Bu nedenle kisa surede buyuk ilgi gormustu.

Bir gun sadece Trabzonlu genclerin futbol oynadigi bir sirada top hemen karsidaki Rum evinin acik penceresinden iceriye girer. Elindeki topla disari cikan yasli, bir Rum, Trabzonlu gencleri iyi bir azarlayarak kovmustu. Bu olaydan sonra Rumlarin ileri gelenleri Ortahisar mahallesinde futbol oynanmasini yasakladilar. Ozellikle Trabzonlu genclere. Cunku Rum gencleri zaten fazla oynamiyordu. Ara sira oyunlarina da izin veriliyordu. Trabzonlu gencler icin buyuk bir tutku haline gelen ve yeni yeni dogmakta olan futbola vurulmus bir darbeydi yasaklama olayi. Bir kere kaptirmislardi futbola kendilerini bu gencler. Yapacak baska bir isleri de yoktu. Ortahisar mahallesi disinda da futbol oynamaya elverisli saha pek yoktu. Olsa bile oralarda Rumlarin baskilari daha fazla idi. Butun tehlikelere ve baskilara ragmen gencler kacamak yaparak futbol oynamaya devam ettiler. Ta ki Birinci Dunya Savasina kadar. Savas tum ulkede oldugu gibi Trabzon'da da bircok genci futbol sahalarindan alip savas meydanlarina suruklemisti. Gencler artIik top yerine silaha sarilmislardi.
Birinci Dunya Savasi sonrasi; yeniden yapilanmaya giren gencler, futbolu yasatma ve gelistirme gayretine girdiler. Sehrin dort bir yaninda bos bulduklari arsalarda topun pesinden kosmaya devam ettiler.Bu arada Lise Fransizca ogretmeni Burhanettin Kahyaoglu, Beden Terbiyesi ogretmeni Sami bey, Hifzirrahman Rasit Oymen, Tevfik Yunusoglu, Kemal Ozsubasi ve Ali Yusufoglu'nun basini cektigi bir grup genc Trabzon'da ilk Kulubu kurma gayretine girdiler. Bu genclerin gayretleri sehrin butun semtlerinde buyuk destek goruyordu. Butun gayretler 20 Ocak 1921 gunu mutlu sonla noktalaniyor ve Trabzon'un ilk Kulubu kuruluyordu. Sari kirmizi renkleri sectikleri kulube Idmanocagi adini verdiler. Iki yil sureyle Trabzon'un tek kulubu olan Idmanocagi, ayni zamanda Trabzon futbolunun da temelini teskil ediyordu.

Trabzonspor'un kuruluşu

Turkiye Idman Cemiyetleri ittifakinin kurulmasi ve Turk Sporunun bu ilk orgutunun tum Anadolu'ya yayilmasi, Trabzon'da da etkisini gostermisti. Bu etki sonucu yeni yeni kulupler kurulmaya baslandi. Idmanocagi, Idmangucu, Necmiati'den sonra Trabzon Lisesi bunyesinde Lise adini tasiyan yeni bir kulubun kurulmasiyla kulup sayisi 4 olmustu. 1923 yilindan sonra Trabzon'da Idmanocagi ve Idmangucu arasinda buyuk bir rekabet baslamisti. Bu oyle bir rekabetti ki Istanbuldaki Galatasaray- Fenerbahce rekabetine benziyordu. Hatta zaman zaman onu bastirdigi bile oluyordu. Trabzon sanki Ocaklilar, Gucluler diye ikiye ayrilmisti. Trabzon'da futbolun bu iki takim arasindaki rekabetten yuceldigi soylenebilir. Rekabet zamanla oylesine buyuk boyutlara vardi ki Trabzon'un Turkiye liglerinde gec temsil edilmesinin de esas nedeni budur. Ne var ki iki kulup arasindaki cekisme sehrin futbolundaki kaliteyi de her gecen gun arttiran faktor oldugu gozardi edilemez.

1923 yilinda Trabzon'da ilk resmi lig maclari oynanmaya baslandi.Ilk sezon Idmanocagi sampiyon olmustu. Bunu 1923-24,1924-25 sezonlarinda Lise takiminin arka arkaya sampiyonluklari izledi. 1925 sezonunda yine Idmanocagi sampiyon olurken, 1929 yilina kadar da once Lise, arkasindan Muallim Mektebi daha sonra da Ticaret Lisesi takimlari mutlu sona ulastilar.

Idmanocagi ile Idmangucu arasindaki buyuk rekabet 1930'dan sonra had safhaya ulasti. 1929-30'dan sonra 5 kez arka arkaya Idmanocagi'nin sampiyon olmasindan sonra 1934-35 sezonundan itibaren Idmangucu takimi tam 7 yil arka arkaya sampiyon olarak bu iki takim arasindaki rekabeti busbutun alevlendirmisti.

1940'li yillarda Trabzon futbolundaki guc lise takimlarina gecmisti. Tam 6 kez arka arkaya sampiyonlugu kazanmasi da bunu gosteriyordu. Bu aralar dikkat ceken bir hususta Trabzon'daki butun futbol yildizlarinin Lise takimlarindan yetismis olmalariydi. Ozellikle Trabzon Lisesi bir futbolcu kaynagi olmustu. 1947-48 sezonundan itibaren sampiyonluk yine Idmanocagi ile Idmangucu arasinda el degistiriyordu. Bu arada Necmiati'de iki sezon sampiyon olarak Trabzon futbolunda soz sahibi oldu. Bu arada Trabzon'da yeni yeni kuluplerde kuruluyordu. 1938'de kurulan Dogan Genclik, 1941 yilinda Akcaabat Lisesinde kurulan Akcaabat Genclik (Bugunku Sebatspor), 1950 yilinda Surmene ilcesinde kurulan Surmene Genclik, 1952 yilinda ayni ilcede kurulan Zafer Genclik, 1953 yilinda kurulan Yolspor 1955 yilinda kurulan Yalispor bu takimlarin basinda geliyordu.

1930'lu yillarda baslayan Idmanocagi, Idmangucu rekabeti 1940'li, 1950'li, 1960'li yillarda olanca siddetiyle devam ediyordu. Bu gitgide rekabetten ote boyutlara varmaktaydi. Ocakli ve Guclu olmak Trabzon'da adeta bir spor mezhebi haline gelmisti. En kotu sezonlarda bile rekabetlerinden hic bir sey kaybetmiyordular.

Trabzon oylesine ikiye ayrilmisti ki Ocaklilar Sari Kirmizi diye Istanbul'daki Galatasaray'i Idmanguclulerse Yesil Beyaz renklerine ragmen Fenerbahce'yi destekliyorlardi. Rekabet bir de bu sekliyle alevlenmisti. Bu arada renkleri Sari Lacivert olan Necmiati bile bu rekabetin disinda kalmisti. Aslinda bu buyuk rekabetten en karli Trabzon futbolu cikiyordu. Oncelikle sehirde futbol tutkusu koruklenmisti. Bu buyuk rekabetten dogan buyuk iddia Trabzon'da buyuk yildizlarin cikmasina neden olmustur. Ancak, Trabzon insaninin alin yazisi olan gurbetcilik 1930'lu yillarda Trabzon'daki futbol yildizlarinin kaderine tesir etmisti. Pekcogu yuksek ogrenim ugruna ana kucaklarini baba ocaklarini terk etmek zorunda kaldilar. Gittikleri Istanbul ve Ankara'da surdurdukleri futbol yasamlarinda gercekten buyuk yildiz oldular. Bir Hasan Polat ve kardesi Ali Polat Ankara Genclerbirligi'nde , bir Selim Satiroglu, Ahmet Karlikli Galatasaray'da bir Taka Naci, Zekeriya Bali Fenerbahce'de, Nazmi Bilge Besiktas'da yildiz futbolcu oluverdiler.

1962-63 sezonunda tum yurtta bir Il Takimi kurulmasi ongorulmustu. Zamanin Futbol Federasyonu Baskani Orhan Seref Apak, Turkiye liglerini guclendirmek ve tum yurda yaymak amaciyla bir seferberlik baslatmisti. Her ilde bir futbol takimi kurup Turkiye liglerinde yer almasi seferberligi buyuk bir hizla devam ediyordu. Trabzon elbette ki bunun disinda kalamazdi. Yalniz bir Il Kulubu kurulmasinin en zor olan illerin basinda kuskusuz Trabzon gelmekteydi. Idmanocagi, Idmangucu rekabeti Trabzon futboluna oylesine hakimdi ki bu iki kulubun bir cati altinda toplanmasina imkan yoktu. Nitekim boyle bir girisimde bulunmak isteyen bir avuc idealistin daha ilk calismalarinda bunun imkansiz oldugu gercegi bir kez daha anlasilmisti.

Tum Trabzonlular, Trabzonspor adiyla bir kulubun kurulmasini yurekten arzuluyorlar. Ancak bu isi bir turlu gerceklestirememenin ezikligini yasiyordular. Yetkililerinde araya girmesi, sonucu pek degistirmiyordu Ocaklilar da, guclulerde yeni kurulacak kulupte kendi isimlerinin, hatta renklerinin hakim olmasini istiyordular ve bu konuda en ufak bir fedakarlikta bulunmuyorlardi. Her gun, her aksam toplanti ustune toplanti yapiliyordu. Bazen tam bir anlasma zemini ortaya cikiyor ama yine en ufak bir ayrinti herseyi berbat ediyordu. Havaya silahlar atiliyor, karakollara, hatta mahkemelere kadar uzanan olaylara rastlaniyordu. Ote yandan Futbol Federasyonunun il kulupleri icin tanidigi surenin de sonu yaklasiyordu.

21 Haziran 1966 tarihinde Idmanocagi, Martispor ve Yildizspor'un da katilimi ile sari kirmizi renkler altinda Turkiye 2. Ligine alindi. Ancak, resmi bir yazinin suresi icinde ilgili yere teblig edilmedigi icin Idmanocagi'nin Ikinci ligde oynamasi durduruldu. Bu tarihten yaklasik bir ay sonra 20 Temmuz 1966'da bu kez Idmangucu, Karadenizgucu, Martispor ve Yolspor'un katilmasiyla Trabzonspor kirmizi-Beyaz renklerle kuruldu. Ne varki Idmanocagi buna karsi cikti. Danistay'da actigi dava ile yurutmeyi durdurma karari alininca ortalik yine karisti. Trabzon'daki gergin durum uzerine araya zamanin Beden Terbiyesi Genel Muduru Ulvi Yenal girdi. Ulvi Yenal, Idmanocagi ve Idmangucu'nun birlesmemeleri halinde iki kulubunde Turkiye 2. Ligine alinmayacagini bildirdi. Bu durum Trabzon'da ve her iki kulup cevresinde "Sok" etkisi yaratmisti. Birlesmeleri buyuk sorun olan bu iki kulubun, birlesmemeleri halinde Trabzon Turkiye liglerinde temsil edilemeyecekti. Trabzon'daki geceli gunduzlu yapilan ve buyuk tartismalara neden olan toplantilar sonunda 2 Agustos 1967 gunu Idmanocagi ile Idmangucu birlesmesi gerceklesti ve Trabzonspor;Idmanocagi, Idmangucu, Karadenizgucu ile Martispor'un birlesmesi ile ortaya cikti.

Artik butun resmi islemler tamamlandiktan sonra sira gelmisti Trabzonspor'un renklerine. Renk bulmak oyle kolay olmadi. Trabzon'da uzun yillar suren Idmanocagi-Idmangucu rekabetinde Sari-Kirmizi ve Yesil-Beyaz renkler hakimdi. Trabzonspor'un renkleri bu renklerin disinda olmaliydi. Trabzon'u ve Karadeniz'i simgeleyen renkler araniyordu. Bu konuda yarisma acilmasi da gundeme geldi ancak sonra vazgecildi. Renk icin geceli gunduzlu toplantilar duzenleniyordu. Dort toplantidan sonuc alinamamisti. Besinci toplantida hersey bitecekti. Artik taraftarin da sabri kalmamisti. Sonunda Trabzon ve Karadeniz'in sembolu olan Hamsi uzerinde duruldu. Hamsi'nin gumus mavisi rengi ve gozlerinin bordosu dikkate alindi. Kimileri buna karsi cikti. Neymis efendim bordo renk kirmiziya kaciyormus. Oyle ya Idmanocagi renkleri de Sari-Kirmizi ya. Iste bu nedenle bordonun rengi biraz koyu tutularak Idmanocaginin kirmizisindan kacinildi. Boylece bir haftadir sehirde suren renk kavgasi sona ermisti ve Trabzonspor Bordo-Mavi renklere kavusmus oldu.

 trabzonspor, trabzon spor, trabzon da spor tarihi
Dr.  Mustafa  DUMAN           

              Trabzon’da  Spor:

                   Trabzon’un  spor  ve  özellikle  futbol  alanındaki  başarıları   son  otuz  yılda  kendisini  açıkça  göstermiş,  futbolda  lig  şampiyonlukları  ilk  kez,   İstanbul’un  üç  büyükler  denilen  takımlarının  dışındaki  bir  takım, “Trabzonspor”  tarafından  arka  arkaya  kazanılmıştır.  Trabzon’un  spor  tarihini,  oradaki  spor  geleneğini  bilmeyenler  bu  başarıyı  bir  türlü  kavrayamamışlardır.  Futbolun  İstanbul’da  yeni  yeni  oynandığı  tarihlerde,  1913  yılında,  Trabzon’da  İdmanyurdu”  adlı  spor  kulübünün kurulduğunu  ve  futbol  turnuvalarının  düzenlendiğini  bilenler  bu başarılara  şaşırmadılar.  O  tarihlerde  ve  1920’  li  yılların  başlarında,  Trabzon’da  yalnız  futbol maçları değil,  jimnastik  sporlarının  değişik  dallarında,  tenis,  güreş  ve  boksta  kent  içi  ve  kent  dışı  karşılaşmalar  yapılıyordu.  Hatta  Tiflis’ten  gelen  futbol  takımları,  Kafkas  karması  ile Trabzon’un  değişik takımları  arasında   karşılaşmalar  düzenleniyordu. Gene  yabancılarla  boks  ve  güreş  karşılaşmaları  yapılıyordu.  Trabzon’da,  1921-22  yıllarında, “ İdmanocağı”  kulüp  binasının  önünde  tenis  kortu  vardı. Trabzonlular  ve  Trabzon’da  oturan  yabancı  uyruklular,  kadın – erkek  karışık  tenis  maçları  yapıyorlardı. O  yıllarda  bisiklet  yarışları  da  ilgi  çeken  sporlar  arasında  idi.

 

 

            trabzonspor, trabzon spor, trabzon da spor tarihi
Süleyman  Rıza  Kimdir?

              Aslen  Göreleli  Kuğuzadelerden  olan  Süleyman  Rıza  Bey,  1903  yılında,  babası  Kuğuzade  Ali  Rıza  Bey’in  subay  olarak  görevli  bulunduğu  Kırcali’de  doğmuştur.  Daha  sonra  ailece  İstanbul’a  taşındılar  ve  orada  ağabeyi  Mehmet  Rıza  ile  1915-1916  ders  yılında  Galatasaray  Sultanisi’ne  girdiler.  1921  yılında  Trabzon’a  taşındılar.  Süleyman  Rıza,  Trabzon’da,  Hochstrasser”  adlı  otomobil  firmasının    acentesinde  çalışmaya  başladı.  O  yıllarda,  20  Ocak  1921  tarihinde  kurulan  İdmanocağı”  spor  kulübünde  ağabeyi  Mehmet  Rıza  ile  futbol  oynadı.  Kulübün  ikinci  takımının  kaptanı  idi.   Ayrıca,  yüksek  atlama,  sırıkla  atlama,  uzun  atlama, gülle  atma,  tenis  ve  koşu  sporlarını  yapan  bir  komple  atlet  idi.  Süleyman  Rıza  Trabzon  Valisi  Ebubekir  Hazım  Bey’in [Tepeyran]  ricası  ile  “Vilâyet  Sansür  Kurulu”nda  da  görev  yapıyordu.

             Süleyman  Rıza,  1924  Paris  Olimpiyatları’na  da  katılmış  ve  sırıkla  atlamada  3,75’ lik  derecesi  ile  Türkiye  rekoru  kırmasına  rağmen  barajı  aşamadığı  için  elenmiştir.1 Süleyman Rıza’nın, Paris  yolculuğu  sırasında  tuttuğu  günlük,  o  dönemin  spor  olaylarını  ve  sosyal  yaşamını  anlatan  değerli  bir  belge  olarak  kabul  edilmektedir. Bu günlük de Trabzon Araştırmaları Merkezi Vakfı (TAMEV) tarafından, Trabzon – Paris.  1924  Olimpiyatlarına  Yolculuk adıyla yayınlanmıştır.2

 

             Süleyman  Rıza,  1927  yılında  çalıştığı  firmanın  Samsun  acentası  müdürü  olarak  Samsun’a  tayin  edilince  Trabzon’dan  ayrılmıştır.  Yurtiçinde  ve  yurdışında  çeşitli  görevlerde  bulunduktan  sonra  1985  yılında  emekliye  ayrılmış,  İstanbul’a  yerleşmiştir.  Süleyman  Rıza,  1991  yılında öldü.

Trabzon’da, 1922 Yılında Yayınlanan Bir Futbol Kitabı:   Asosyeşın  Futbol:

       Trabzon’da, 1922 Yılında Yayınlanan Bir Futbol Kitabı:   Asosyeşın  Futbol:

                   Kuğuzade  Süleyman  Rıza’nın, Trabzon’da, 1922 yılında basılan Asosyeşin  Futbol  adlı  kitabı, şimdiki  bilgilerimize  göre, Hasan  Fuad’ın  yayınladığı  tarihsiz  futbol  kitabını  saymazsak, M.  Seyfettin  Özege’nin  bildirdiği  1914  tarihli  Futbol  Kavaidi  Umumiye  adlı  kitaptan  sonra  Türkiye’de  yayınlanan  en eski  futbol  kitabı  olarak  kabul  edilmektedir.3  Bu kitap,  İstanbul dışında yayınlanan ilk futbol kitabı olma özelliğini de taşımaktadır.

 

                   Asosyeşın  Futbol’da,  futbol  oyununu kuralları  çizimler  eşliğinde  anlatılmaktadır. Bundan  sonra  “Futbolun  İstanbul’da  Suret-i  İnkişafı  ve  Tarihçesi”  başlıklı  bölümde,  İstanbul’da  kurulan  futbol    kulüplerinin   tarihleri  ve  yaptıkları  maçlar  anlatılıyor.  Kitabın  diğer  bölümünün  başlığı: “Trabzon’da  Spor”.  Bu  bölümde,  1913  yılında  kurulan  İdmanyurdu”  ve  20  Ocak  1921  tarihinde    kurulan “ Trabzon  İdman  Ocağı”  kulübü  ve  1921  yılında  kurulan  “İdman  Grubu” anlatılıyor.  Kitabın  sonunda  “İdman  Ocağı Umumi  Nizamnamesi”  yer  almaktadır.  Kitapta  ayrıca,  okulların   spor  yurtları, örneğin  Trabzon  Sultanisi (Lisesi)  ve Trabzon  Sanayi  Mektebi’nin  spor  çalışmaları  konusunda  da  bilgiler  verilmektedir.

                  

                Asosyeşın  Futbol   Ayşe  Kuğu  tarafından  yeni  harflere  aktarılmış  ve  İ.  Gündağ  Kayaoğlu – Öner  Cıravoğlu  tarafından  yayına  hazırlanmıştır.4  Kitabın  eski  yazı  özgün  baskısı  bir  sayfada,  yeni  yazı  metni  de  bunun  karşısında  diğer  sayfada   verilmiş  ve  böylece  tıpkı  basımı  da  yayımlanmış  oldu.

 

               Süleyman Rıza’nın, Asosyeşın Futbol ve Trabzon-Paris 1924 Olimpiyatlarına Yolculuk adlı kitapları, Trabzon’un spor tarihinin önemli kaynaklarındandır. Sporla, özellikle futbolla ilgilenen hemşehrilerimizden acaba kaç kişi bu kitapları okumuştur? Son yıllarda, Trabzon’da yaşanan futbol terörü olaylarının değerlendirilmesinde, geçmişteki kültürlü sporcu ve seyircilerin yerlerinin doldurulamadığı gerçeğini gözden uzak tutmamalıyız. Yıllarca süren İdmanocağı, İdmangücü futbol rekabetinde kimsenin burnunun kanamadığını, seyirciler arasında bayanların da  bulunduğunu hatırlayanlar vardır herhalde. Trabzonspor,  başka nedenler de olmakla beraber, tüm futbolcularının yüksekokul öğrencisi olduğu yıllarda yükselişe geçmiştir. Unutmayalım ki her spor, bedensel gücün yanında biraz da akılla, bilgiyle yapılır.

------------------------------------------------------------------------------------------

 

1.  İhap  Subaşı,  Trabzon  Spor  Tarihi,    İstanbul, 1977,  s. 18.

 

2.  Süleyman  Rıza  Kuğu,  Trabzon – Paris.  1924  Olimpiyatlarına  Yolculuk, Çevriyazı: Ayşe  Kuğu,  (Yayına  Hazl: İ.  Gündağ  Kayaoğlu – Öner  Cıravoğlu),  Trabzon  Araştırmaları  Merkezi  Vakfı  Yayını,   İstanbul,  Ekim  2002,  160 s.  resimli.

 

3. Muharriri: Süleyman  Rıza,  Asosyeşın  Futbol,  Trabzon  İdman  Ocağı  Neşriyatı: 1,  Serasi  Matbaası,  Trabzon,  1338  (1922),  83 s (Eski yazı).   Kitabın  tanıtımı  ve  son  bölümlerinin  çevriyazısı  için  bakz:  İ.  Gündağ  Kayaoğlu,  “Trabzon’da  76  Yıllık  Geçmişi  Olan  Futbol  ve  67  Yıl  Önce  Trabzon’da  Yayımlanan  Futbol  Konulu  Bir  Kitap”, Trabzon  Kültür – Sanat  Yıllığı 88-89, (Hazl: İ.  Gündağ  Kayaoğlu - Mustafa  Duman – M. Savaş  Şatıroğlu),  Trabzonlular  Kültür  ve Yardımlaşma  Derneği  Yayını: 2,   İstanbul,  Aralık  1989,    s.  371 – 380.

 

4.  Süleyman  Rıza,  Asosyeşın  [Assciation]  Futbol,  Çevriyazı: Ayşe  Kuğu,  (Yay.  Hazl: İ. Gündağ  Kayaoğlu – Öner  Cıravoğlu),  Trabzon  Araştırmaları  Merkezi  Vakfı  Yayını,   İstanbul,  [2002].  176 s. Kitabı tanıtan bir yazı için bkz. Mustafa Duman, “Trabzon Araştırmaları Merkezi Vakfı’ndan Trabzon’da Spor Tarihi”, Toplumsal Tarih, Sayı: 112, (Nisan 2003), İstanbul, s. 104-105.
© 2010 TrabzonPortal | Tüm Hakları Saklıdır | Trabzonspor Bugün: 1 | Klik: 2 | Buradasın: 5 | İp: 18.191.26.53
Link Takas Link Takas 
Link Takas Link Takas 
Link Takas Link Takas 
Link Takas  Link Takas 
Link Takas  Link Takas 
Link Takas  Link Takas 
Sitemizin bedavasitem'e kayıt tarihi : 01.12.2010. Sitemiz Trabzon ve Karadeniz bölgesi hakkında bilgi vermek üzere açılmıstır. Açıldığı günden buyana bu hizmetini devam ettirmeye çalışmaktadır.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol