Surmene Deyimler
SÜRMENE ESKİ HALK DİLİNDE YERLİ KALINTILAR
Sürmene; tarihi ve coğrafi konumu itibarıyla Doğu Karadeniz’in farklı kültürel bileşenlerinin kesişme odağında ve oldukça eski bir yerleşim alanında yer alır. Tarih boyunca bu bölgede etkin olmuş olan diller ; yerli dillerin egemenlik dönemi ve resmi dillerin egemenlik dönemi olmak üzere iki farklı dönemde ele alınabilir.
Yerli dillerin egemenlik döneminde, yani antik çağın sonuna kadar geçen zamanda, bölgenin iç kesimlerinde yaşayan yerli Tzani halkının dili, günümüze kadar ulaşamamış ölü dillerden birisidir ve bu dilin yerli Güneybatı Kafkas dil grubunun arkaik bir kolu olduğu düşünülmektedir. Yine antik çağ kaynaklarında, sahil şeridinde Kolkhi adıyla tanımlanan topluluklar da yerli Doğu Karadeniz ( Güneybatı Kafkas ) kültürünün bilinen en eski unsurlarıdır. Sürmene ve çevresinde günümüze ulaşabilen bazı sözcük kalıntıları ve yer isimleri bu yerli kültürlerin izlerini günümüze kadar taşımıştır.
Çağlar boyunca, egemen devletlerin bölge valilikleri için bölgesel bir merkez konumunda olan Trabzon kentine yakınlığı; Sürmene’yi, Roma / Bizans ve Osmanlı dönemlerinde resmi devlet dillerinin etkinlik alanına sokmuştur. Bölgede büyük ölçüde etkin olan ilk resmi devlet dili, 6. yüzyıldan sonra, Roma / Bizans resmi dili olarak Sürmene çevresinde, özellikle Hristiyanlık vasıtasıyla etkin olmaya başladığı bilinen Rumcadır. Geç Doğu Roma İmparatorluğu döneminin resmi devlet dili olduğu için, yerli halk tarafından da bu nedenle, "Romalıların dili" anlamında "Romeika" olarak adlandırılan ve özellikle kelime dağarcığıyla eski yerli dillerin mirasını da zaman içinde kısmen bünyesine alan bu dil, bölgede Osmanlı dönemine kadar etkin olmuş, hatta daha sonra da Hristiyanlığı ve buna paralel olarak "Rum" kimliğini benimseyen toplulukların ortak dili olarak, konumunu kısmen korumaya devam etmiştir. Osmanlı dönemi ile birlikte resmi dil Osmanlıca'nın yaygınlaşması, İslam dinine geçişlerle birlikte hız kazanmış, ancak yaklaşık bin küsur yıl süren Romeika dili egemenliğinin etkisi, dörtyüz yıllık Osmanlıca egemenliği döneminde de devam etmiştir. Romeika dili, Trabzon çevresinde, iç kesimlerdeki ücra vadilerde ana dil olarak varlığını günümüze kadar taşımıştır ve bugün hala bu bölgelerde özellikle yaşlılar tarafından bilinmekte ve konuşulmaktadır.
Resmi dillerin egemenlik dönemlerden süzülüp, çağımıza ulaşabilen az sayıda asıl eski yerli sözcük kalıntıları ise, özellikle gelişen iletişim teknolojileri ve medya etkisi ile birlikte son yıllarda kullanımdan kalkmıştır. Bu yerli dil kalıntıları, daha çok Rumca ve Osmanlıca dillerinde karşılıkları olmadığı için günümüze ulaşabilmiş olan terimlerdir. Yörede, resmi dillerin yaklaşık binbeşyüz yıllık toplam egemenlik süresi boyunca, eski yerli dillere özgü fonetik yapının izleri ise tamamen silinememiştir. Örneğin, Sürmene ağzının orjinal formunda; “I”, “Ö”, “Ü” ünlü sesleri yoktur. Yakın zamanlara kadar, özellikle Sürmene’nin yerlisi olan yaşlı insanların, konuştukları dil ne olursa olsun bu sesleri telaffuz edemeyişleri ve ayrıca, bitki ve yer isimlerinde sıkça görülen “Diş+Dil” ağırlıklı fonemlerin zenginliği (ts, tz, dz, c, ç, z, s, ş, t, th, d) Rumca ya da Türkçe kaynaklı olmayıp, Güneybatı Kafkas dil ailesine bağlı, eski Doğu Karadeniz yerli dillerinden günümüze ulaşan fonetik izlerdir.
Yöreye farklı çağlarda ve dönemlerde yerleşen Rum, Ermeni ve Türkmen göçmen gruplarının da, eski yerli unsurlarla farklı köylerde farklı oranlarda bir araya gelmeleri ve bu nedenle her köyün dil özellikleri açısından farklı tonlar sergilemesi, eski yerli dil kalıntılarının izlerinin sürülmesini zorlaştırmaktadır. Bu yönde yapılacak bir araştırma çalışmasını zorlaştıran önemli etkenlerden biri de, yöre insanının bu tür incelemelere gösterdiği aşırı dirençtir. Bölgede yaşayan insanların resmî kimlikleri ile ilgili hassasiyetleri, şüpheleri ve kaygıları, onların, yerel terimlerini ve doğal aksanlarını yabancılardan gizlemek için büyük çaba sarfetmelerine neden olur. Hatta yine aynı nedenlerle, bölgede hemen her ailenin, köklerini doğrudan ya da dolaylı olarak, Orta Asya’ya veya Arabistan’a bağlayan birer soy hikayesi mevcuttur.
( Asırlar önce, Bizans döneminde yaşanan Rumlaşma ve Hristiyanlaşma sürecinde de, bölgenin yerli halkı arasında muhtemelen aynı türden soy ağacı hikayelerinin farklı versiyonları revaçta idi ve yine aynı ailelerin eski dedeleri de, o dönemde de Rumca isimler kullanarak ve Rumca konuşarak, ne kadar hakikî "Rum" olduklarını ve ne kadar eski Hristiyan olduklarını ispatlama çabası içindeydiler. Zira, bugün olduğu gibi, Bizans döneminde de, egemen devletle aynı dinsel kimliği ve aynı etnik kimliği benimsemek, aynı dili konuşmak ve bu sayede "1. sınıf vatandaş" muamelesi görmek; "yerli /barbar" olarak kalmakta ısrar edip, horlanmaktan ve aşağılanmaktan daha cazip bir tercihti.)
Yöredeki bu tür yerleşik kimlik kaygılarından kısmen uzak kalan ve yaşamlarını büyük kentlerde sürdürmekte olan birkaç yaşlı kadından, 1980’li yıllarda elde edilebilen sınırlı veriler, bir sözcük listesi olarak ilişikte sunulmaktadır. Bu liste, herhangi bir alan çalışmasının ürünü olmayıp, büyük ölçüde bu yaşlıların kendi aralarındaki konuşmalarından rastgele tespit edilebilmiş sözcüklerden oluşmaktadır. Bu yaşlılar, Sürmene sahil kesiminde Romeika dili konuşulmayan köylere mensupturlar. Elde edilen bu sözcük örneklerinin bir kısmı Yunanca, Ermenice, Farsça ve Türkmence orjinli gibi görünmektedir. Kökeni kesin olarak belirlenemeyen diğer kısmı ise, muhtemelen yerli Tzani, Kolkhi kökenli arkaik sözcüklerden oluşmaktadır.
Sürmene Eski Halk Dilinden Sözcük Örnekleri
Abat İhya. Abufay Yemek artığı. Ağam Yeni, gıcır gıcır. Ahbin Hayvan dışkısı, gübre Ander Lanetli, uğursuz. Angona Kör yılan. Arakhana Örümcek Arkuri Dik açı ile dönüş Azdeha Canavar. Badis Fasulye Badila Küçük el sepeti. Ek : Adem Küçük Badul Topak Banti Hayvan yemleme yeri. Ek : Adem Küçük Bardi Çakal Bet Çirkin Bolaki Keşke olsa. Bubuk Tomurcuk Cago Çakı Cağ Şiş, tel çubuk Cakhana Yengeç Cakhavel Çalı süpürgesi. Caleps Fındık ayıklama. Ek: Salih Aydın Carcel İnce dallarla örülmüş erzak rafı. Celahanet Yonga parçası. Ek : Birol Özkan Ciba Göbek Ek: Safiye Lurcoğlu Cidos Ateşi canlandırmak Ciniya Kıvılcım. Ek : Birol Özkan Corma Bataklık Cubuş Meyvenin çöpü Ek : Necati Küçükali Cuhnis Yanık Çapula Çarık Çeli Mısır bitkisinin gövde kısmı. Ek : Ö.Faruk Özdemir -HMD Çino Martı Çor Zıkkım Çuraneya Akasya ağacı. Ek : Ali Kemal Uysal - GGC Deşurmek Meyve toplamak Ek: Ali Rıza Uzun Direni Tavan arası Dirgen Tırmık Ek : Necati Küçükali Dzia Kıvılcım Dzidzil Solucan Dzirambola Ateş böceği Egeme Çile, zorluk Evza Kibrit Ek: Ali Ragıpoğlu Feli Bir kabak yemeği. Ek : Recep Durmuş Fidruga Fındığın en körpe filizi. Ek : Ali Kemal Uysal - GGC Funç Çimenli toprak parçası Ek : Adem Küçük Fuska Böğürtlen Ek: Hasan Aslan Fuşki Dışkı Ek: Mehmet Kuşçu Gaban Yamaç, eğimli arazi. Ek: Asım Bakanay Gambat Karın boşluğu Gandzi Kabuklu yemiş içi / İnce dilim. Ek : Volkan Demir Ganzilis Fındık hasadından sonra, kalan taneleri arama. Ek : Adem Küçük Gaybana Lanet olası Gayde Ezgi, nağme. Gendume Buğday Ek : Necati Küçükali Godila Ense açıklığı Goği Sapa, kenar Gokle Salyangoz Ek : Necati Küçükali Golişefra Kertenkele Ek: Murat Seras Gorç Tahta oturak. Ek : Enbiya Küçük Gorgom Toplanmış, kümelenmiş. Gorop Avcı kulübesi, gözetleme yeri Gorbagor Kötü ruhlu ihtiyar Gordil Düğüm Ek : H. Can Bakanay Gorgot Ögütülmüş mısır. Gubaleç Kara kabak. Ek : Ali Kemal Uysal - GGC Gufica El sepeti Gugu Baykuş Gugul Tepe Ek: Hasan Aslan Gugulli Tepeleme, silme dolu. Ek: Hasan Aslan Gugula Başlık Guguva/ga Mantar Ek: Hasan Aslan Gurgandzel Fesatlık, içten pazarlık. Guvitça El sepeti. Ek: Volkan Demir Haçan Madem Haçapur Bir ekmek türü Halapot Kargaşa Hapsikol Hamsili ekmek Ek : Necati Küçükali Hartama Ahşap kiremit He Evet Herek Sırık Hinik Sümük. Ek: Volkan Demir Hocer Lazımlık Hohol Toz parçası Hoholli Hamsili bir yemek. Ek : Adem Küçük - ĞĞR Homi Çıngırak Horhon Birbirine sarılmış, birbirine dolanmış. Horom Toplu dans. Holiya Karalahana yemeği Hov Ateş, hararet. Ek. : Safiye Lurcoğlu - ZVL Hunç Ezilmiş, un ufak olmuş. Hutuş Mısır koçanının kabuğu İfteri Eğrelti otu. Ek : Ali Kemal Uysal - GGÇ İpta İlk önce, öncelikle. İsparla Önlük İstemli Büyük güğüm Ek: Alev Başaran İzlam Mahçubiyet Kafeka Küçük güğüm Ek: Alev Başaran Kaful Ocak, küçük ağaç grubu. Ek: Hasan Aslan Kalamit Ayıklama (fındık için) Ek: Salih Aydın Kamaris Gelinin özel merasim duruşu. Ek: Safiye Lurcoğlu Katma İp, bağ. Ek: Safiye Lurcoğlu Kavara Osuruk Kavi Sıkı, sağlam. Kavli Bahse girmek. Kavran Ahşap fıçı Ek : Volkan Demir Kerenti Tırpan Kertel İneklerin yal kabı. Ek: Ali Ragıpoğlu Khacaban Gereksiz döküntüler. Khalaz Dolu yağışı Ek: Salih Aydın Khalt Bayburtlular ve Erzurumlular. Khamuhta Çilek. Ek : Oktay Behar Khapsi Hamsi Khayat Kiler Khohor Baykuş Ek: Mümin Çilingir Khon Kül. Ek: Safiye Lurcoğlu Khondoroça Kirpi. Ek : Oktay Behar Khonobir Sıcak kül. Khovit Bir cins kaya balığı. Kiulur Bezelye Kogizo Boğmaca hastalığı. Ek : Ali Kemal Uysal - GGC Kopça Düğme Ek: Firdevs Keskin Koti Lahananın sap kısmı. Ek: Ali Ragıpoğlu Kovor Dışkı Ek : Necati Küçükali Kudal Ahşap el mikseri Kugar Ucu eğri çubuk / Meyve toplama çubuğu. Ek: Mehmet Ali Acar Kumuş Kestanenin kabuk kısmı. Ek : Ali Kemal Uysal - GGC Kundzi Kendir sapının iç kısmı. Kutun Mısır koçanı Kutça Organik çıkıntı. Ek: Safiye Lurcoğlu Kuyuks Nara, çığlık Ek : Necati Küçükali Labar Çamur Lalak Sersem, aptal. Laus Mısır bitkisi. Lazut Mısır bitkisi. Lengur Uzun boylu, yüksek. Leuse Faydasız pişmanlık Liksia Sümük, sümüksü. Lilak Bir çeşit kuş tuzağı Ek : Ö.Faruk Özdemir Limas Kar erimesi, kar suyu. Lobia Fasulye Luura Koku Ek : Necati Küçükali Malağma Su ile sürüklenen döküntüler. Malaks Bulaşmak, bulaştırmak. Ek: Ali Ragıpoğlu Malez Bir Kabak yemeği Ek: Ali Ragıpoğlu Maniman Hemen gel! Ek: Özgür Sahtiyan Marak Ilık Mares Solmak, pörsümek Merek Otluk. Ek: Ali Ragıpoğlu Mindzi Peynir türü Moçot Beceriksiz, sakar. Momol Böcek / Kurtçuk. Ek : Muammer Koç Mor Yayla böğürtleni. Düzlt : F. Kerimoğlu Mucurum Sakat. Mukh Çivi Mundzur Ağız, surat. Nene Anne Oflan Mutfak dolabı. Ek: Enbiya Küçük Oğuz Gün görmemiş, görgüsüz/ Güneş görmeyen yer. Ek: Ali Ragıpoğlu Otiş Ses, gürültü. Ovarmak Tamir etmek Paçariş Engel, zorluk Ek : Enbiya Küçük Parkhar Rüzgar Ek: F. Kerimoğlu Paska Serander Pekke Misafir sediri. Ek: Mehmet Ali Acar Peşko Soba Ek: Volkan Demir Pendici Fare Ek : Fethi Aydın Pisik Kedi Ek : Necati Küçükali Roge Mısır Koçanı Ek: F. Kerimoğlu Sebi Çocuk Ek : Necati Küçükali Seme Sersem Seysana Çeyiz sandığı. Ek: Safiye Lurcoğlu Soğun Bari, hiç olmazsa Şafles Salya Ek: Ali Rıza Uzun Şaftanis Yüzüne gözüne bulaştırmak. Şalak Hıyarın olgulaşmış hali. Ek: Ali Ragıpoğlu Şoromil Küçük el değirmeni. Ek : Adem Küçük Şula Pasaklı. Ek : Ö.Faruk Özdemir Termaş Lanet olası Tike Bir parça. Trangela Hırsız. Vol Toprak parçası Ek : Adem Küçük Yamsi Taklit. Yangaz Haylaz, yaramaz. Yenlik Hafif Vigaye Muhafaza Zağar Köpek Zanga Kapı kiliti. Ek: Yusuf Kabaoğlu Zati Zaten Zaytoz Örümcek Ek : İ.Gençbay Zipka Şalvar Zirza Kapı menteşesi. Ek: Yusuf Kabaoğlu Zuzula Lahana filizi. Ek: Ali Ragıpoğlu Editörün notu:
Bu çalışma, sahibinin izniyle genişletilip kolektif hale getirilecektir. Listedeki sözcüklerle ilgili yanlışlar, eksikler ve ilaveler için bize yazabilirsiniz. Yorumlarınızı ve katkılarınızı bekliyoruz.